12 Eylül 2013

E-ticaret Sitelerinin Hataları

sitebizden web tasarım haberleri

Birçok girişimci ve e-ticaret şirketi sahibi sıkça aynı hataları yapıyor ve bu hatalar şirketlerin zarar etmesine ya da kapanmasına dahi sebep olabiliyor. Bir şirket açıp, “evet artık satış yapabiliriz” demek çok da akıl karı bir durum değil ve bu yüzden de sürekli olarak geliştirmeler ve araştırmalar yapmak gerekiyor.

Birçok girişimci ve e-ticaret şirketi sahibi sıkça aynı hataları yapıyor ve bu hatalar şirketlerin zarar etmesine ya da kapanmasına dahi sebep olabiliyor. Bir şirket açıp, “evet artık satış yapabiliriz” demek çok da akıl karı bir durum değil ve bu yüzden de sürekli olarak geliştirmeler ve araştırmalar yapmak gerekiyor.


Şirketin alt yapısını kurup, bir ödeme sistemiyle anlaşarak POS sistemlerini sitenize entegre etmek başlangıç için atılacak ilk adımlardan bazıları. Bunun sonrasında yeni geliştirmeler yapmadan, piyasayı ve teknolojik geliştirmeleri takip etmeden olduğunuz yerde kalmak markalara ciddi zarar verebilir.


Peki, e-ticaret şirketlerinin sıkça yaptıkları hatalar neler?

 

Performans metriklerin yeterli takibinin yapılmaması

E-ticaret şirketlerinin yaptıkları en büyük hatalardan biri de performans metriklerinin yani bir diğer adıyla KPI’ların doğru ve etkin bir şekilde takibini yapmamaları diyebiliriz. Bu performans değerlendirmeleri müşterilerin memnuniyetini ölçmekten, gelen trafiğin yönlendirilmesine, geri dönüşüm oranının iniş çıkışına ya da sepeti terk etme oranına kadar gidebilir.


Markalar bu nedenle performans metriklerini günlük, haftalık ve aylık süreçlerde belli analizler yaparak değerlendirmeli ve bu değişimlerin ne gibi sonuçlar getirebileceğini analiz etmeliler. Hangi sebeplerin ödeme sayfasını terk etme oranını etkilediğini, yeni gelen trafiğin hangi kaynaktan ve neden geldiğini, satışlar düşüyorsa buna neden olabilecek sebepleri sorgulayarak, raporlamalar yapmayı unutmamalılar.


KPI üzerine daha detaylı bilgi almak için “KPI Nedir, E-ticaret Siteleri İçin Hangi Metrikler Başarıyı Getirir?” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.


Tüketicilerin ne istediğine kulak asmamak

Tüketicilerin ne istediklerine kulak asmamak da markanıza zarar verebilecek bir diğer etken. Ziyaretçilerinizin isteklerini gerek sosyal medya gerekse diğer kanallar üzerinden takip edebilirsiniz. Bunun en güzel örneklerinden biri de site üzerinde kullanıcıların hareketlerini takip etmek olabilir.


Kullanıcılar en çok hangi sayfaları ve ürünleri ziyaret ediyor; hangi noktada siteyi terk ediyor ve alışveriş yapmaktan vazgeçiyor, bunların araştırmasını yapabilirsiniz.


Tüketicinin ne istediğini bildiğini sanmak da bir diğer problem olarak ele alınabilir. Ne kadar pazar araştırması yapılsa da yine de kullanıcıların tepkileri ve isteklerine kulak verilerek buna göre geliştirmeler yapılmalı.

Rakip analizi yapmamak

Rakip analizi yapmamak da sıkça yapılan hatalardan bir diğeri. Pazarda yer alan diğer rakip firmaları sürekli takip etmek oldukça önemli bir kriter. Çünkü bu firmaların yaptıkları pazarlama kampanyalarının, sitelerinin tasarımlarının, satıştaki ürün fiyatlarının ve hangi ürün gamlarının sitede satıldığının araştırmasını yapmak, kendinizdeki eksik ya da artı yönleri görmenize olanak sağlayacaktır.


Kullanıcıların bir internet sitesini terk etmesinin nedenleri arasında birçok farklı etken bulunuyor. Tüketiciler sitenizde aradığı ürünü bulamaz ya da diğer firmalarda var olan ancak sitenizde olmayan fırsatları gördüğü zaman siteyi terk edebilir. Bunun yanı sıra site tasarımı, sitenin karışık olması gibi durumlar da söz konusu olduğunda siteyi terk etme oranı daha da artabilir.


Bunların yanı sıra sosyal medya kullanımı gibi farklı kanalların kullanımında da rakipleri takip etmek oldukça önemli. Kullanıcılara nasıl bir stratejiyle yaklaşıldığı, bu mecraların kullanılış biçimlerinin analiziyle nasıl bir strateji izleneceği takip edilerek, yapılan yanlışlar ve doğrular üzerinde gözlemler yapılır ve sosyal medya stratejilerinde değişikliklere gidilebilir.
Satışa sunulan ürünlere çok fazla bağlı kalmak

Satışta sunduğunuz ürünlere çok fazla bağlı kalmak da bir süre sonra markanıza zarar verebilir. Tabii ki çok satılan ürünleriniz de değişikliklere gitmemeniz gerekiyor; ancak az satılan veya ilgi görmeyen ürünleri çok uzun süre site üzerinde tutmanızın da size bir yararı olmayabilir.


Geniş ürün yelpazesine sahip olmak, kullanıcıların ilgisini çekmek için iyi bir yöntem olabilir; ancak belli periyotlarda farklı ürünler deneyerek kullanıcılara farklı ürünler sunmayı deneyebilirsiniz. Kullanıcıların istek ve taleplerinin devamlı değiştiği günümüzde, kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik çözüm ve ürünler sağlamaya çalışmak markanızın yararına olabilir.


İnternet sitesini güncellememek


İnternet sitesini güncellememek de sıkça yapılan diğer bir hata. Küçük ve orta ölçekli markalar için zor bir durum olsa da sitenin güncel olması oldukça önemli. Belli aralıklarla öne çıkan ürünleri yenilemek, süresi geçen kampanyaları listelerden kaldırmak gerekiyor.


Stoğu biten ürünleri kaldırarak kullanıcılara güncel ürünleri sunmak, tüketicilerin işini kolaylaştıracaktır. Sezonsal olarak satış miktarı artan ürünleri öne çıkararak da sitenizi güncel tutabilirsiniz.


Bunun yanı sıra Google’ın gözünde de sitenizin güncel olması oldukça önemli. Site rank’inizin düşmemesi ve Google’ın gözünde güncel bir site olduğunuzu göstermek için belli bir düzen içinde sitenizi güncel tutmanız gerekiyor. Bunun için sitenizle ilgili paylaşımları yapabileceğiniz bir blog oluşturabilirsiniz.


Gelen trafiğe güvenerek, farklı kanallara açılmamak

Markalar Google’dan gelen organik trafiğe odaklanarak, farklı kanallara açılmadıkları takdirde büyük bir kitleyi göz ardı etmiş oluyorlar. Buradan gelen trafiğin de sürekli olma ihtimali oldukça zor bir durum ki burada da Adwords yapan markaların daha çok öne çıktığı ve reklamlarla diğer markaların önüne geçmesi söz konusu oluyor.
Şirketler farklı kanallara açılarak farklı yerlerden sitelerine trafik çekebilirler. Bunun için içerik pazarlama yöntemleri oldukça önemli bir hal alıyor. İçerik pazarlaması hem siteye trafik çekmek için kullanılabilir, hem de kullanıcıya bir değer sunacağı için marka değerini kullanıcıların gözünde daha da artırmak için kullanılabilecek bir yöntem.
Sosyal medya üzerinden yapılacak kampanya ve içerik paylaşımlarıyla da farklı kanallar üzerinden siteye trafik çekmek için çalışmalar yapılabilir.
“Sosyal medya rehberleri” ve “Markalar İçin Alternatif İçerik Pazarlaması Yöntemleri” adlı yazılarımızdan konuyla ilgili daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
İlgili rehber: Mobil Ticaretin Ciddiye Alınması İçin 7 Neden


Teknolojik yeniliklere ayak uyduramamak

İnternet sektöründe hizmet veren bir marka olarak teknolojik yenilikleri yakından takip etmek ve bunlara adapte olmak oldukça önemli. Örnek vermek gerekirse son dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan kapıda ödeme ya da ön ödemeli kartlar gibi alternatif ödeme sistemlerine sitenizde yer vermeniz hitap ettiğiniz kullanıcı kitlesini daha da artırabilir.


Bunun yanı sıra son dönemlerde popülerliği artan mobil platformlara yönelik çalışmalara da önem vermek gerekiyor. Türkiye’de 12 milyon civarında mobil internet kullanıcısı bulunmakta ve birçok kullanıcı mobil platformlar üzerinden internet sitelerini ziyaret ediyor.


Bu durumda da mobile uyumlu internet sitelerinin önemi daha da artıyor. Bunun yanı sıra mobil uygulamalar da kullanıcılara kolaylık sağlayan diğer gelişmeler arasında yer aldığından dolayı bu platformların önemi daha çok öne çıkıyor.


E-posta pazarlama ile kullanıcılara ulaşmaya çalışan markaların da özellikle e-postalarını mobile uygun hale getirmesi gerekiyor; çünkü yapılan son araştırmalar mobilde okunmaya e-postaların kullanıcılar tarafından silindiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle markaların ilerleyen zamanlarda daha da önem kazanacak olan mobil platformlara şimdiden yatırım yapmaları gerekiyor.

 

Kaynak : eticaretmag

Tüm Haberler